Dokuz Eylül Üniversitesinde İşletme 1. ve 2. sınıfı tamamladıktan sonra eğitimime University at Albany’de ( SUNY Albany) devam ettim. İlk haftalar zor geçse de kısa sürede okula ve yeni çevreme alıştım. Kanaatimce, Türk ile Amerikan sisteminin en büyük farkı Amerikan sisteminin daha öğrenci odaklı olması. Örnek vermek gerekirse, derslerin neredeyse hepsinde “discussion” yapılıyor ve bu şekilde diğer sınıf arkadaşlarınızla makaleyi tartışıyorsunuz ve çok değişik fikirler ortaya çıkıyor. Profesörlerin hepsi cana yakın ve alanlarına hakimler. Her hocanın “office hours” denilen ve öğrencilerin profesör ile doğrudan görüşebildiği saatler mevcut. Bu şekilde öğrenci hem profesörü daha iyi tanıyor hem de derste zorlandığı, yardım almak istediği konularda yardım alabiliyor.
Yeni gelecek arkadaşlara tavsiyem, son dakika çalışmak yerine sınavlara önceden hazırlanmaları. Türk sisteminden farklı olarak çok sayıda ödev veriliyor ve genelde bir hafta içinde bitirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, notunuz ciddi oranda kırılıyor.
Amerikan eğitim sistemi not ortalamasının dışında öğrencilerin sosyalleşmesine de büyük önem veriyor. Yüzlerce öğrenci topluluğu var ve çoğu da aktif olarak çalışıyor. Bu topluluklara girerek networkunuzu genişletebilirsiniz ve yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.
Kampüs içinde birçok iş olanağı mevcut fakat bu işlere öğrenciler tarafından çok talep oluyor. Diğer adayların önüne geçmek için not ortalamanızı yüksek tutmak ve bir önceki paragrafta da belirttiğim üzere öğrenci topluluklarında aktif rol almak faydalı olacaktır.