Pınar İnan, İşletme, Binghamton University-ODTÜ’2018
İngiltere, Avustralya, İspanya, Amerika ve Türkiye. Hepsinin onlarca artısı, onlarca da eksisi olduğu için lise boyunca üniversiteyi nerede okumak istediğime karar veremedim. Bir taraftan staj yapıp, portfolyo hazırlayıp, IELTS’e girerken; diğer taraftan da test çözerek geçirdiğim lise yıllarım boyunca aradığımı; üniversite tercihlerinde ailemle Amerika’da tatil yaparken detayları hakkında bilgi edinme şansı yakaladığım çift diploma programında buldum.
“Nasıl Ankara’ya taşınırım, nasıl evim, ailem, arkadaşlarım, hayatım İstanbul’dayken ben Ankara’ya giderim!” gibi kaygılarla başladığım ODTÜ’ye alışmam, ailemin beni yurda bırakıp İstanbul’a geri dönmesinden daha kısa sürdü. Hazırlığı atladığım için ODTÜ’de sadece 2 sene geçirdim; ama o iki senede çok çalışıp, çok öğrenip, çok eğlendim. Endişeli gözlerle başladığım okuldan, bittiği için gözlerim dolu dolu mezun oldum.
Binghamton ise kendi ayaklarım üzerinde durmak ve hayallerimi gerçekleştirmek için inanılmaz güzel bir fırsat oldu. Afrika dansı, stres kontrolü, market-etik-hukuk ve çizim gibi ilgi alanlarıma yönelik, Türkiye’de işletme okuyan öğrencilerin alamayacağı dersler alırken; çok küçük yaşlardan beri ilgim olan “Pazarlama” alanında yan dal yaptım. Amerika’dayken hem gezdim-eğlendim, hem de çok şey öğrendim.
Henüz ikinci sınıf öğrencisiyken, okuduğum programın çok özel ve çok değerli bir program olduğunu anladım; çünkü çift diploma programından bahsettiğimde önümde açılan kapıların ardı arkası kesilmiyordu. Ben de bu özel programın bana sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştım. Türkiye’de PwC, Eczacıbaşı, Cer Modern’de; İngiltere’de Enarch Limited’da; Amerika’da ise Çift Diploma Program Ofisi’nde staj yaparak sınıfta öğrendiklerimi gerçek hayat öğretileriyle pekiştirdim. Stajlarım haricinde, her iki okulumda da öğrenci topluluklarında aktif roller almaya çalıştım.
ODTÜ’de birinci sınıfta Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu’nun, üçüncü sınıfta ise Ar-Ge Topluluğu’nun üyesi oldum. Hatta, Ar-Ge Topluluğu’nda çok güçlü bir ekiple University4Society isimli bir hackaton başlattık ve bu projenin ilk pazarlama direktörü oldum. Binghamton’daki ilk senemde Binghamton Consulting Group isimli topluluğa katılarak Amerika’daki danışmanlık sektörü hakkında pek çok şey öğrendim; dördüncü sınıfta ise National Society of Leadership and Success isimli onur topluluğuna kabul edildim, TEDxMETUAnkara’da başladığım TEDx serüvenime TEDxBinghamton’da devam ettim; bunların haricinde de uzun süredir aktif olmayan Turkish Culture Association’ın (TURCA’nın) başkanı oldum ve topluluğun yeniden canlanması için 7 kişilik harika bir ekiple çalıştım. TURCA sayesinde liderlik ve etkili karar alabilme gibi çok önemli becerilerimi geliştirmemin yanı sıra, Türkiye New York Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu tarafından New York City’nin en güzel binalarından biri olan “The University Club of New York”ta düzenlenen 29 Ekim Resepsiyonu’na davet edildim, hayatım boyunca unutamayacağım bir akşam yaşadım.
Mezuniyet sonrasında iyi şirketlerden iş teklifleri almış olmama rağmen, İstanbul’a dönmenin benim için daha iyi bir tercih olduğuna karar verdim; öğrendiğim tüm güzel şeylerle ve harika anılarla daha sonra görüşmek üzere Amerika’ya veda ettim. Şimdi, WPP isimli dev holdingin altında, dünyanın en iyi araştırma şirketlerinden olan Kantar Insights’ta çalışıyorum. Bugün, Dünya’da yapılan birçok araştırmayı herkesten önce okuma fırsatı bulup, işteki her günümde yepyeni şeyler öğrenmemde; pazar araştırması gibi üniversite eğitimim boyunca ilgi duyduğum bir alanda, marka değerlendirmesi gibi son derece keyifli bir iş yapmamda; veri analizi gibi her geçen gün daha önemli hale gelen bir konuda kendimi geliştirme fırsatı bulmamda, sorunlara hızlı bir şekilde ve globalleşen dünyanın ihtiyaçlarına uygun, uygulanabilir çözümler getirebilmemde ve 2014 yılında üniversiteye giren Pınar’a baktığımda kendimi üniversiteden alınabilecek şeyleri en iyi şekilde almış görmemde çift diploma programının katkısını asla yadsıyamam. O nedenle, çift diploma programının, öğrencilerine gerçek bir üniversite tecrübesi yaşama fırsatı sunarak, öğrencilerinin hem kişisel hem de akademik olarak gelişmelerini ve mezuniyet sonrası hayata tam anlamıyla hazır olmalarını sağlayan, çok değerli bir program olduğunu düşünüyorum.